KUKLANIN ÖYKÜSÜ

* “La Festa delle Marie”den “Marionet”e

*** KUKLANIN ÖYKÜSÜ ***

Venedik öyle bir kenttir ki, orada hemen her gün, tarihte yaşanmış bir olayla ya da bir kişinin adıyla anılır ve şenlikler, kutlamalar yıl boyu bir biri ardına sürer gider. Adı Venedik’le özdeşleşen en önemli kişilik kuşkusuz aziz Marko’dur. Onun kutsal emanetlerinin İskenderiye’de bulunup iki denizci tacir, Malamocco’lu Bono ve Torcello’lu Rustico tarafından gizlice kaçırılarak Venedik’e taşınmak üzere gemiye yüklendiği gün olan 31 Ocak (828) tarihi de Venedikliler için bayram kabul edilmiştir. Bu bayramın en anlamlı etkinliği Venedikli gençler için yapılan toplu düğün törenleridir. Günümüze kadar gelen “La Festa delle Marie” yani “Bakire Meryemler Bayramı”nın asıl kutlama mekanı Castello bölgesindeki San Pietro Kilisesidir. 7.y.y. başlarında inşa edilen San Pietro Kilisesi, 774 yılında Papalık izniyle Grado Patrikliği’ne bağlı bir piskoposluk merkezi olmuş, 1451’de de ilk Venedik Patrikhanesi olarak yeniden yapılandırılarak 1807’ye kadar aynı amaçla kullanılmıştır.
Her yılın 31 Ocak günü, bembeyaz giysiler içindeki genç çiftlerin bu kiliseye gelerek topluca evlenmeleri ve şenliklerle süren düğün kutlamaları geleneği 944 yılına kadar sorunsuzca sürdürülmüştü. Ancak,Venedik kızlarının dillere destan güzelliği mi, yoksa göz kamaştıran zenginlikteki çeyizleri mi neden oldu bilinmez, 31 ocak 944 günü Venediklileri kendinden geçiren düğün kutlamaları sürerken İstrili korsanların düzenlediği ani baskında henüz evlenmiş 12 bakireyi çeyizleri ile birlikte kaçırıp götürmeleri şenliği bir anda kabusa çevirmişti. Olay esnasında pek çok Venedikli de öldürülmüştü. Hiç beklenmedik bir anda böylesi bir saldırıya uğrayan Venedikliler, Caorle yakınlarında yuvalandığını bildikleri korsanların kaçmasına ilk anda göz yummuş gibi davrandılar ve onlar tekneleriyle gözden kaybolunca hemen hazırlıklara giriştiler. Aradan yirmi dört saat bile geçmeden de İstrili korsanların sığındığı Caorle’ye doğru hareket ettiler. Bu kez, güzeller güzeli 12 bakire ile kendi düğün şenliklerinin keyfine dalmış olan korsanlar hazırlıksız yakalanmıştı. Venedik kuvvetleri uğramış oldukları baskının hırsıyla tam bir katliama giriştiler ve 2 Şubat 944 günü 12 bakireyle paha biçilmez çeyizlerini Venedik’e geri getirdiler. Artık, 2 Şubat günü de bu zaferin anısına şenliklere dahil edilmiş, kutlamaların süresi yedi güne çıkartılmıştı.
Kutsal Bakire Meryem’in günahlarından arındığı gün olarak kabul edilen 2 Şubat’ta “Regata” yani tekne yarışları yapılır, eğlenceler çeşitli gösterilerle sürerdi. O gün, Venedik dükünün de kutlamalara katılması gelenekselleşmişti. 12.y.y.a gelindiğinde altı idari bölgeye (sestieri) ayrılan Venedik’te, her bölgeden evlilik için seçilen en güzel ikişer bakire, düğün günü aileleri ve çeyizleri ile birlikte San Pietro Kilisesi’ne doğru yola çıkarlardı. Kilisedeki düğün töreninde 12 çiftin evliliği kutsandıktan sonra eğlenceler başlardı. Murano camından yapılmış kutsal düğün kadehinden (çok değerli bir örneği Murano Cam Müzesi’nde görülebilir) şaraplar içilir, zengin ziyafet sofralarında topluca yemekler yenirdi. Daha sonra, yeni evli 12 çift Dükler Sarayı’na doğru yürürken kendilerine eşlik eden kortej onlarla birlikte ilerlerdi. Yol boyunca sergilenen sevgi gösterileri gelinlere sunulan değerli takılarla farklı bir heyecana bürünürdü. Gelinlere bu şekilde hediyeler vermek, bir anlamda yeni evli çiftlere maddi destek sağlamak anlamına gelirdi. Dükün huzurunda yapılan seremoniden sonra, dük yeni evli çiftleri de yanına alarak Molo’da demirlemiş bekleyen Bucintoro’suna ( Venedik Deniz Müzesi’nde modelleri bulunan son derece şatafatlı saltanat teknesi) binerdi. Buradan Büyük Kanal’a girilir ve her iki kıyıda dizilmiş bekleyen halkın sevgi gösterileri arasında Rialto’ya kadar gidilirdi. Düğün şenlikleri burada da ziyafetler, gösteriler ve çeşitli eğlencelerle sürer giderdi. Yedi gün yedi gece devam eden bu bayram daha sonraları Karnaval’a eklenerek kutlamalar daha uzun bir zaman yayılmıştı.
31 Ocak 944 günü kaçırılan ve 2 Şubat’ta yeniden evlerine kavuşan bu 12 geline, Bakire Meryem’in anısına “Le Marie”, “Meryemler” denirdi. Düğün törenleri ile ardından yapılan şenlikler de “La Festa delle Marie”, “Bakire Meryemler Bayramı” olarak anılırdı. Ancak, altı bölgeden en güzel ikişer kızı seçmek, onları bembeyaz giysiler ve mücevherlerle donatmak, değerli hediyeler sunmak nedeniyle kutlamalar hayli masraflı olmaya başlayınca, 1272 yılında gelinlerin sayısı önce 4’e sonra da 3’e düşürüldü. Bu şekilde, sadece gelinlerin takı ve hediye masrafları azaltılabilmişti. Kısa süre içinde, hemen ardından gelen Karnaval şenliklerinin başına dahil edilen bu bayram, Karnaval’ın daha fazla önemsenen ve ilgi gören diğer etkinlikleri nedeniyle sembolik olarak yaşatılmaya başlandı. Artık, genç kızların yerini o gün için özel olarak tasarlanan ahşap figürler almıştı. Bunlara “Meryem sureti” anlamında “Marione” ya da “Marie de tola” adı verilmişti. (Günümüz İtalyancasında, bu kelimeden türeyen “Marionetta” kukla anlamına gelir.) Bakire Meryemler Bayramı’nda da 12 ahşap kuklanın Venedik sokaklarında dolaştırılması Karnaval şenliklerinin geleneksel eğlenceleri arasına girmişti. Sonraları, bu kuklalara yeni figürler eklendi.
Halkın rengarenk kostümler ve türlü türlü maskelerle farklı kişiliklere büründüğü Venedik Karnavalı bugün dünyanın en önemli etkinlikleri arasında yerini alır. Ama, La Festa delle Marie yani Bakire Meryemler Bayramı’nı hatırlayanların sayısı giderek azalmış, Marionet adı hafızalarda kuklanın genel adı olarak kalmıştır.

Emel ALTAN EGE 7 MART 2005

Kaynakça:

*Storia Insolita di Venezia
Marcello Brusegan - Newton&Compton /Roma 2003

*Veneziaenigma
Alberto Toso Fei - Elzeviro /Treviso 2004